living on the edge: 2 stunningly scary clifftop communities | deputydog
Pazar, Mayıs 25, 2008
Çarşamba, Mayıs 14, 2008
Adi rezil herifler, ettiler içine..
My mother to be my wife (Anam Avradım olsun )
Come with ball my brother Come with ball (Topla Gel Abicim Topla gel)
Leave the door december (Kapıyı aralık bırak)
Clean family girl (Temiz aile kızı.)
Your hand is on the job your eye is on playing (Elin işte gözün oynaşta)
Sensitive meat ball (içli köfte.)
Urinate quickly, satan mixes (Acele ise şeytan karışır)
There is no saturation to her observations (Onun Gözlemelerine doyum olmaz)
Man doesn’t become from you (Senden adam olmaz)
Enter the desk (Sıraya gir)
Look my ram, I’m an Anatolian child, if I put, you sit. (Bak koçum ben Anadolu çocuğuyum bir koyarsam oturursun)
Airplane out of the fart, say hi to that sweetheart. (Osuruktan tayyare, Selam söyle o yare)
Master !! do something burning-turning in the middle (Usta !! Ortaya yanardöner bişi yapsana)
Exploded egypt has escaped to my bosphorus (Boğazıma patlamış mısır kaçtı)
In every job there is a no (Her iste bir hayır vardır)
She is such a mother’s eye girl (Çok anasının gözü bir kızsın)
I’m my sayings soldier (Ben Sözümün Eriyim)
Come with ball my brother Come with ball (Topla Gel Abicim Topla gel)
Leave the door december (Kapıyı aralık bırak)
Clean family girl (Temiz aile kızı.)
Your hand is on the job your eye is on playing (Elin işte gözün oynaşta)
Sensitive meat ball (içli köfte.)
Urinate quickly, satan mixes (Acele ise şeytan karışır)
There is no saturation to her observations (Onun Gözlemelerine doyum olmaz)
Man doesn’t become from you (Senden adam olmaz)
Enter the desk (Sıraya gir)
Look my ram, I’m an Anatolian child, if I put, you sit. (Bak koçum ben Anadolu çocuğuyum bir koyarsam oturursun)
Airplane out of the fart, say hi to that sweetheart. (Osuruktan tayyare, Selam söyle o yare)
Master !! do something burning-turning in the middle (Usta !! Ortaya yanardöner bişi yapsana)
Exploded egypt has escaped to my bosphorus (Boğazıma patlamış mısır kaçtı)
In every job there is a no (Her iste bir hayır vardır)
She is such a mother’s eye girl (Çok anasının gözü bir kızsın)
I’m my sayings soldier (Ben Sözümün Eriyim)
Pazartesi, Mayıs 12, 2008
Perşembe, Mayıs 08, 2008
Salı, Mayıs 06, 2008
Perşembe, Mayıs 01, 2008
Salı, Nisan 29, 2008
Pazartesi, Nisan 28, 2008
Pazar, Nisan 27, 2008
Kutlama
Etrafda bir telaşe var, insanlar koşuşturuyor. Arabadan inenler, merdivenden çıkanlar. Telefonla bir yerlere bağırıp duranlar. Kazanların altı yakılmış, köfte yoğuranlar. Ayran çalkalayanlar.
Dükkanların önünde kuyruklar oluşmuş, hediye paketleri ile giren ve çıkanlar. Bankasına telefon açıp da neden kredi kartının kabul edilmediğini sorarken terleyen ve söven adamlar. Aynı ürünü almak için bir birini iten yaşlı bayanlar.
Pencereler, kapılar renkli süslerle dolmuş. Kırmızı bir halıyı omuzlamış giden bir adam. Ayakkabısını boyayan bir çocuk.
Acaba nedir, hayret. Bir kutlamamı var, şehre sirkmi geliyor. Mahalleden birimi geçicek. Bir maçmı kazandık. Yoksa bir eğlence, davet falan mı var, konseremi gidiyoruz. Yoksa........
Dükkanların önünde kuyruklar oluşmuş, hediye paketleri ile giren ve çıkanlar. Bankasına telefon açıp da neden kredi kartının kabul edilmediğini sorarken terleyen ve söven adamlar. Aynı ürünü almak için bir birini iten yaşlı bayanlar.
Pencereler, kapılar renkli süslerle dolmuş. Kırmızı bir halıyı omuzlamış giden bir adam. Ayakkabısını boyayan bir çocuk.
Acaba nedir, hayret. Bir kutlamamı var, şehre sirkmi geliyor. Mahalleden birimi geçicek. Bir maçmı kazandık. Yoksa bir eğlence, davet falan mı var, konseremi gidiyoruz. Yoksa........
Perşembe, Nisan 17, 2008
Çarşamba, Nisan 16, 2008
Salı, Nisan 15, 2008
Cumartesi, Nisan 12, 2008
Cuma, Nisan 11, 2008
Pazar, Nisan 06, 2008
Cuma, Nisan 04, 2008
Pazartesi, Mart 31, 2008
Pazar, Mart 30, 2008
Cuma, Mart 28, 2008
Ten reasons to turn off automatic email checking on your phone
Hard to argue but not possible..
Technotheory.com - Ten reasons to turn off automatic email checking on your phone: ""
Çarşamba, Mart 26, 2008
Salı, Mart 18, 2008
Çarşamba, Mart 12, 2008
Ya kardeşim, şu Twitter işine bir türlü alıştıramadık sizi. Bak adamlar ne kadar basit anlatmış. Muhabbet için falan faydası olur, bazıları her saatte bir yazıyor he halt ettiğini. Hani ille konuşalım diye yırtınan tipler varya, onlarada çare olur bakarsın..
Twitter in Plain English
Twitter in Plain English
Salı, Mart 04, 2008
Pazar, Şubat 24, 2008
Dikkatli olmak lazım
Bilgisayar deyip geçmeyin. Onların da bir tahammül gücü var. Bazılarımız alete kafayı yediriyor doğrusu. İki orta parmak ile yazanlarmı dersin. Sabahtan akşama aynı hesapları yaptırıp vezir saydıranlarmı arasın. Olacak iş değil yani...
Salı, Şubat 19, 2008
Cuma, Şubat 15, 2008
Çarşamba, Şubat 13, 2008
Cumartesi, Şubat 09, 2008
Cuma, Şubat 08, 2008
Salı, Şubat 05, 2008
Cuma, Şubat 01, 2008
Perşembe, Ocak 31, 2008
Pazar, Ocak 27, 2008
Kapı açık
Kısa bir müddet denemeden sonra baktım olmayacak, kapının kilidini kaldırdım. Malesef, tam da tahmin ettiğim gibi okuyucularım arasında ciddi derecede eksikliklere maruz olanlar var. Bir kısmı blog'a kaydolabilmek için gidip kan bile vermiş.
Muhtardan kağıt alanlar, sağlık raporu hatta aileden izin isteyenler ve en son 6 vesikalık gönderenler oldu. Bununla başa çıkmak mümkün olmayacağından bende saldım gitti.
Uyum gösteren diğer okuyucularımızdan özür dileriz verdiğimiz rahatsızlıkdan dolayı, her nekadar bir rahatsızlık sayılmasa da bence.
Neyse okumaya devam..
Muhtardan kağıt alanlar, sağlık raporu hatta aileden izin isteyenler ve en son 6 vesikalık gönderenler oldu. Bununla başa çıkmak mümkün olmayacağından bende saldım gitti.
Uyum gösteren diğer okuyucularımızdan özür dileriz verdiğimiz rahatsızlıkdan dolayı, her nekadar bir rahatsızlık sayılmasa da bence.
Neyse okumaya devam..
Cumartesi, Ocak 26, 2008
Pazartesi, Ocak 21, 2008
Garson
Kahvaltı yapıyorum, adam gittikden sonra. Garson sordu arkadaşın gelecekmi diye, nerden çıkardım arkadaşım olduğunu hiç alakam olmaz dedim. Yahu amma çok yiyor o adam dün ne getirdiysem yedi bitirdi dedi, bende yaşlandı şimdi inek eskiden olsa seni de yerdi dedim. Oğlanın korkudan rengi kaçtı.
HBBA herif, buradada bir iz bıraktı yani.
HBBA herif, buradada bir iz bıraktı yani.
Perşembe, Ocak 17, 2008
HBBA
Adamla lokantalar uzerine derin bir konusma oldu. Lafa bak:
Bir ara istanbula bir amerikan baskani geldi, kızı ''Çelsa'' da vardı alıp onu bir lokantaya götürdüler sonra biz de gittik ama beğenmedim. Hangi başkandı adını hatırlamıyorum ama...
Sokakta kavga etsek başımız derde girecek, otelde hiç olmaz, en iyisi eve dönünce ben bunu keseyim.
Bir ara istanbula bir amerikan baskani geldi, kızı ''Çelsa'' da vardı alıp onu bir lokantaya götürdüler sonra biz de gittik ama beğenmedim. Hangi başkandı adını hatırlamıyorum ama...
Sokakta kavga etsek başımız derde girecek, otelde hiç olmaz, en iyisi eve dönünce ben bunu keseyim.
Çarşamba, Ocak 16, 2008
Fuar belası
Adam HBBA olunca sabah bir liste yaptı şunları görelim diye, en işe yaramaz şeyler. Bir scanner'cı aradık bütün gün, sonunda buldu herif. Abi bu müthiş bir şey diye gittik. Şarap şişeleri ve kitapları kataloglamak için barkod okuyucu. Bütün fuar duydu sövdüklerimi.
Sonra bir scannercı daha buldu bu sefer adamları aleti çalışmadı, bu da ayıp olmasın diye 10 dakika bekledi heriflerin başında, bir kere sorduya artık.
Tam bir rezalet, her gördüğüne bir şey soruyor, dövücekler diye çok korktum.
Sonra bir scannercı daha buldu bu sefer adamları aleti çalışmadı, bu da ayıp olmasın diye 10 dakika bekledi heriflerin başında, bir kere sorduya artık.
Tam bir rezalet, her gördüğüne bir şey soruyor, dövücekler diye çok korktum.
Torba problemi
İlk gün kayıt esnasında pazarcı torbası gibi adi bir şey verdiler bana, malum arkadaşın bileti bir numara aşağı olunca ona vermediler. Abi herif bir bozuldu, bir sürü laf etti. Sonra da fuar alanında ne kadar naylon, plastik firma eşantiyon torbaları varsa topladı. Benimkini de verdim ağlamasın diye, içinde de dergi falan vardı. Öylece el koydu, dergileri bile göremedim bir daha.
Pazartesi, Ocak 14, 2008
Blog
Benim Fikrim genele kapanmışdır. Okumak isteyenler bana email adreslerini bildirsinler. Bunu dost düşman herkese duyurun.
Macworld - Omer ve maceraları
Ömer'in maceraları. Bu liste günlük ilave edilecektir.
1. Gün
1. İstanbul hava alanında, SF boarding passini verdi polise, eğer ikiside farketmese Frankfurtta ayvayı yemişdi.
2. Frankfutta güvenlik kontrolünde, sıvı malzemeleri alış veriş torbasına koymuş, içinde de eşşek kadar ağız gargarası.
3. Frankfurtta beklerken İstanbul uçuşu anons edildi, hah bak bu saatte de uçuş varmış dönerken dedi, halbuki salak Münih üzerinden dönüyor.
4. Uçakta montunu hostese vermiş assın diye, pasaport da cebinde. Ne rahat iş lan.
5. Yemek servisi sırasında makarna yedi, sonra bir de tavuk alsam olurmu dedi. Tabi daha önce tek bu yemek ne diye sordu bana.
6. Uçakta konuşurken avaz avaz bağırıyor.
7. Uçak inişe geçerken koltuğu yatırdı manyak.
8. Akşam sinemaya gittik. Acayip korktu salak I am Legend filminde. Deliler gibi de patlamış mısır yedi.
2. Gün.
1. Sabah kahvaltıda somon balıklı yumurta ısmarladım herife. Garson giderken benimki üç yumurta olsun diye atladı. Sonra da benim tabakdaki patatesleri de yedi.
2. Önce başka salona gittik, kayıt yeri nerde sor dedim. Gitti palto asma görevlisine sordu.
3. Macworld'a kayıt sırasına girdik, benim kaydım öncelikli sıradan olunca beni aldılar, sen kaydını yap kenarda buluşuruz dedim. Kaydımı yaptım baktım bu kenarda, noldu lan dedim, kaydını neden yaptırmadın. Kenarda buluşuruz dedin ya dedi. Buyur. Tabii sırası kaçtığı için çıkıp sokakta bir daha sıraya girdi.
1. Gün
1. İstanbul hava alanında, SF boarding passini verdi polise, eğer ikiside farketmese Frankfurtta ayvayı yemişdi.
2. Frankfutta güvenlik kontrolünde, sıvı malzemeleri alış veriş torbasına koymuş, içinde de eşşek kadar ağız gargarası.
3. Frankfurtta beklerken İstanbul uçuşu anons edildi, hah bak bu saatte de uçuş varmış dönerken dedi, halbuki salak Münih üzerinden dönüyor.
4. Uçakta montunu hostese vermiş assın diye, pasaport da cebinde. Ne rahat iş lan.
5. Yemek servisi sırasında makarna yedi, sonra bir de tavuk alsam olurmu dedi. Tabi daha önce tek bu yemek ne diye sordu bana.
6. Uçakta konuşurken avaz avaz bağırıyor.
7. Uçak inişe geçerken koltuğu yatırdı manyak.
8. Akşam sinemaya gittik. Acayip korktu salak I am Legend filminde. Deliler gibi de patlamış mısır yedi.
2. Gün.
1. Sabah kahvaltıda somon balıklı yumurta ısmarladım herife. Garson giderken benimki üç yumurta olsun diye atladı. Sonra da benim tabakdaki patatesleri de yedi.
2. Önce başka salona gittik, kayıt yeri nerde sor dedim. Gitti palto asma görevlisine sordu.
3. Macworld'a kayıt sırasına girdik, benim kaydım öncelikli sıradan olunca beni aldılar, sen kaydını yap kenarda buluşuruz dedim. Kaydımı yaptım baktım bu kenarda, noldu lan dedim, kaydını neden yaptırmadın. Kenarda buluşuruz dedin ya dedi. Buyur. Tabii sırası kaçtığı için çıkıp sokakta bir daha sıraya girdi.
Perşembe, Ocak 10, 2008
Pazar, Ocak 06, 2008
Perşembe, Ocak 03, 2008
Viagra reklami
Adi herifler, bunu da yaptilar. Azeriler eglenecek diye bizim cektigimiz eziyete bak.
Çarşamba, Ocak 02, 2008
Kaydol:
Yorumlar (Atom)







